DeneyimGüncel

MERSİN ­| Pandemiyi ve uzaktan eğitimi Ceylan’a sorduk: “Yük annelerin sırtına kaldı”

Bundan önceki normal dedikleri yaşamın normal olmadığını söylüyor Ceylan, “İşsizlik o kadar fazla ki, üniversite bitirmişler bile işsiz. Normal değil yani ha. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. Bakma şimdi pandemiden dolayı şu oldu, bu oldu diyorlar ama hepsi bahane.”

Ceylan, Mersin’de yaşıyor, 30’lu yaşlara yeni başlamış. İki tane cadı mı cadı, ama bir o kadar da akıllı mı akıllı kızı var. Kalabalık bir ailede büyümüş, henüz 20’li yaşlarının başında evlenmiş. Ailesiyle, komşularıyla, çocuklarıyla yakından ilgilenmeyi, onlara laf atmayı, dert dinlemeyi, sevdiği kuzenleri ile dedikodu yapmayı ( 🙂 ), hayatı ve sosyal olmayı seviyor. Pandemi bu yüzden onun için zor geçmiş.

Gelin Ceylan’ı dinleyelim, bakalım hayat hocamız neler anlatıyor?

“Evin temizliği hiç bitmiyor”

Dedik ya cadı mı cadı iki çocukla sürekli evin içinde olan Ceylan, “Çocukların yaramazlığı iki katına çıktı. Dışarı çıkıp enerjilerini atamadıkları için evin içerisinde bizi çok yoruyorlardı. Eşler evde olunca zaten yeme-içme bir yana, temizliği hiç bitmiyor. İki katından daha fazlaya çıktı. Çok düzenli biri olmadığı için etrafını sürekli toplamam lazım. Hem çocukların hem onun” diyor.

Peki ekonomik olarak nasıl geçmiş pandemi Ceylan ve ailesi için? “Eşim hal (sebze-meyve hali, Y.N.) işinde çalışıyor, normalde haftada üç gün işe gidiyor, ne kadar yük taşırsa o kadar parasını alıyor. Ee evde olunca hiç gidemedi, öyle olunca ne yapacaksın, elinde olanı yiyorsun. Gelir yok yani. Biraz birikimim vardıysa da, o dönemde tükettim.”

Temizlik hastası olduğunu ve dışarı çıkmaya korkar hale geldiğini anlatan Ceylan, bu dönemde ne kendi ne de eşinin ailesine bile gidememiş. “Normalleşme başlayınca gitmeye başladım ama şimdi onlar da (eşinin ailesi, Y.N.) virüs kaptığı için yine gidemiyorum. Evde hapis kaldık gene yani.”

10 yılı devirdiği eşiyle zıt karakterler olduklarını ve sık sık atıştıklarını anlatan Ceylan “Atışmalarımız daha da arttı. Sürekli gözünün önünde; ‘yapma, etme, dökme’ diyorsun ama erkek işte, dinler mi? Tam tersi bağırıp çağırmaya başlıyordu” diye pandemi döneminde çok sık yan yana kalmaya başladığından yaşadıklarını anlatıyor.

“Kepçeyle alıyor, kaşıkla veriyor”

Biraz netameli konulara giriş yapıyoruz Ceylan’la. Devletin pandemi ile mücadelesi hakkında ne düşündüğünü soruyoruz. Eşiyle birçok konuda olduğu gibi politikada da zıt karakterler. “Duysa valla kavga çıkarır” diyor ama fikirlerini açıklamaktan asla geri durmuyor.

“Devlet millete, kimine 1 milyar verdi ama elektriğe, suya koydu zammı, koydu zammı! O 1 milyarı verdi ama iki katını aldı milletten. Kepçeyle alıyor, kaşıkla veriyor. Bizim neneye kolonya gönderdiler bak! Babam diyordu, ‘Bizim onun kolonyasına mı ihtiyacımız var!’ (Gülüyor)”

“Nasıl alayım, bilgisayar için imkanım yok”

Bu dönemde en büyük sıkıntısının uzaktan eğitim olduğunu söyleyen Ceylan anlatıyor: “Bütün yük annelerin sırtına kaldı. Babalar zaten işe gidiyor. Gene benim çocuğun dersini yapan bir çocuk. Yapmayan çocuklar var, anneler sürekli ‘kızım dersini yap, oğlum dersini yap’ diye diye tüketiyor kendisini. Öğretmen olsa en azından onu dinliyorlardı. Zaten bunalıyorsun evin içerisinde, bir de onu sorularıyla bunalıyorsun. Okuma-yazma bilmeyen anneler var, tamam ben liseyi bitirmişim, çocuğuma cevap verebiliyorum. Hiç okula gitmemiş anne-babalar ne yapsın? İnterneti olmayan öğrenciler var. Benim akıllı telefonum var, çocuğum oradan faydalanıyor, olmayan ne yapacak? Bizim öğretmen diyor ki, ‘bilgisayar alsanız daha iyi olur.’ Nasıl alayım, bilgisayar için imkanım yok.”

“Öğretmenin maaşına göz dikmişlerse, gözleri çıksın”

Öğretmenlerin maaşına devletin göz dikmesine çok öfkeleniyor. “Şimdi bir de öğretmenlerin maaşıyla uğraşıyorlar. Mesela bizim öğretmen sabah 8’den öğlen 1’e kadar ders veriyor. Okuldaki gibi, arada 5-10 dakika mola veriyor, sonra gene ders yapıyor. Öğretmenin maaşına göz dikmişlerse, gözleri çıksın.” Çıksın be Ceylan!

Pandemiyle mücadele ederken uzaktan eğitim ve yoksullukla ilgili çok mantıklı önerileri var Ceylan’ın… Mesela patronlara verilen desteğin halka adilce dağıtılması gibi ama o da farkında, “ama yapmazlar”!

“İşsizler birleşip bir olursa, illa bir imkan doğar”

“Normalleşme” dedikleri şey, pandemi öncesi “normal”e dönmek. Bundan önceki normal dedikleri yaşamın normal olmadığını söylüyor Ceylan, “İşsizlik o kadar fazla ki, üniversite bitirmişler bile işsiz. Normal değil yani ha. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. Bakma şimdi pandemiden dolayı şu oldu, bu oldu diyorlar ama hepsi bahane.”

İşsizliğin azaltılması için uğraşılması gerektiğini düşünüyor Ceylan ama bu konuda da devletten umutsuz. “İşsizler birleşmeli, bir olmalı. Diyorlar ya birlikten kuvvet. İşsizler birleşip bir olursa, illa bir imkan doğar. Ama birlik yapmıyor, herkes kendi başına.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu